Meme Kanserine Yol Açan Risk Faktörlerinden Korunun
Kadınların korkulu rüyası olan meme kanserini kendi kendine muayene ile önceden tespit etmek mümkün. Ailesinde meme kanseri hikayesi olanlar ile 40 yaşını aşmış, fazla kilolu ve alkol kullanan bayanların özellikle dikkat etmesi gerekiyor.
Ailenizde meme kanseri öyküsü varsa özellikle dikkat edin
Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan süt yapan hücreler veya süt kanallarını oluşturan hücrelerin, amaçsız ve kontrolsüz olarak çoğalmasıdır. Çoğalan hücreler, lenf ve kan yoluyla vücudun diğer organlarına yayılabilir. Amaç, kitle henüz küçükken tanı konmasıdır. Bu aşamada erken tanı konan hastalarda tedavi tamamen mümkündür.
Erken dönemde tanı koymak için kullanılan yöntemler, "Tarama yöntemleri" olarak adlandırılmaktadır ve 40 yaşından sonra başlamalıdır. Ancak kadınların 30 yaşından itibaren bilinçlenip, aylık kendi kendine meme muayenesi ile memelerini kontrol etmeleri uygun olacaktır. Tarama yöntemleri üç şekilde yapılmaktadır. O ana kadar konu ile ilgili hiçbir şikayeti olmayan kadınlarda 40 yaşından sonra yıllık mamografi çekilmesi, meme kanserinin ele gelen büyüklüğe ulaşmadan tespit edilmesinde son derece önemlidir. Ailesinde meme kanseri olanlarda ise ilk tetkik ve takip, 32 yaşından itibaren yapılmalıdır.
Meme kanserine yol açan risk faktörleri;
- Anne ve kız kardeş gibi birinci derece akrabasında meme kanseri olanlar,
- Hiç doğum yapmamış, hiç emzirmemiş olanlar,
- 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapmış ve 50 yaşın üzerinde olanlar,
- Erken ilk adet (12 yaşından önce), geç menopoz (50 yaşın üstü) olanlar,
- Şişman ve aşırı alkol kullanan kadınlar,
- Kanserin daha önceden bir memede görülmesinden dolayı diğer memede de görülme riski,
- Meme kanseri (BRCA) geni taşıyanlar,
- İlk doğum öncesi uzun süre doğum kontrol hapı kullananlar
Kendi kendinizi muayene ederek önlem almakta fayda var
Kadınların düzenli olarak her ay kendi kendini muayene etmesi kolay bir yöntemdir. Bu kontrol, genellikle adetin bitiminden itibaren 4-5 gün sonra yapılmalıdır. Menopoza girenler ile rahim veya yumurtalık ameliyatı olan kadınların periyodik olarak, ayda bir kez aynı günlere denk getirecek şekilde meme muayenesini yapmaları gerekmektedir. 40 yaşından sonra yılda bir kez memesinde hiçbir şikayeti olmayan kadınların doktora başvurarak muayene olması gerekmektedir.
Her kitle kanser değildir
Memedeki kitlenin ne olduğunu anlamak için mamografi, ultrasonografi ve biyopsi gibi işlemler yapılır. Memede ele gelen kitlelerin yüzde 90`ı kanser değildir. Genç yaşlarda "fibroadenom" veya "kist" denilen, kanser olmayan kitleler çok görülür. Orta ve ileri yaşlarda fibrokistik değişiklikler ele kitle olarak gelebilir. Kitlelerin ağrılı veya ağrısız olması bunun kanser olduğu anlamına gelmez. Ancak memede ele gelen farklı bir yapı veya kitlenin ne olduğunun mutlaka aydınlatılması gerekmektedir. Ağrısız olması bunun önemli olmadığını göstermez. Memede kitle fark edildiğinde mutlaka doktora başvurmak gerekir.
Meme kanseri tedavisi ve kanserden korunma yolları;
Meme kanserinin tedavisi birçok tedavi yöntemlerinin birlikte kullanılması ile mümkün olmaktadır. Cerrahi, ilaçla tedavi (kemoterapi), ışınla tedavi (radyoterapi) hormonoterapi
- Özellikle A ve C vitamininden zengin taze meyve ve sebze tüketmek
- Hayvansal yağlardan uzak durarak daha çok posalı gıdalarla beslenmek,
- Tütsülenmiş tuzlu ve konserve yiyecekleri tüketmemek,
- Sigaradan uzak durmak,
- Fazla kilo almamak
- Alkollü içki kullanmamak, meme kanserinden korunmak için önerilen yöntemlerdir.