Dev Karın Duvarı Fıtıklarında Laparoskopik Tedavi
Karın duvarı farklı şekilde organize olmuş ve çok yönlü olarak birbirini destekleyen kas grupları ve onları bir arada tutan çok kapsamlı bir kılıf sisteminden oluşmuştur. Bu yapı hem güçlü bir destek sağlayarak karın içi organların korunmasını sağlamakta hem de ileri derecede esnek yapısıyla her solunuma kasılıp gevşeyerek katılmaktadır.
Bu kadar dinamik ve güçlü bir yapı elemanı olan karın duvarı hem dışarıdan gelen travmalarla hem de karın içi basıncın artması nedeniyle çeşitli şekil ve boyutlarda bütünlüğünü yitirebilir. Bu durumlarda karın duvarında oluşan deliklerden karın içindeki yapıların dışarı çıkmaya başlamasına karın duvarı fıtığı adını veriyoruz.
Çok geniş bir alanı kaplayan karın duvarının çeşitli farklı bölgelerindeki anatomik olarak zayıf bölgelerinden olan fıtıkları farklı isimler ile adlandırıyoruz. Örneğin kasık fıtıkları, göbek fıtıkları yada göbek üzerinde yer alıyor ise epigastrik fıtıklar gibi. Bu gibi fıtıklarda boyutlar genellikle 5 cm altında kalmakta hatta çoğu zaman daha da küçük olabilmektedir. Bunların tedavilerinde klasik yöntem küçük kesiler ile fıtıkları açık olarak yama ile yada yamasız onarmak şeklindedir. Zayıf ve karın duvarı göreceli sağlam hastalarda sonuçları iyi olmakla beraber özellikle kilo fazlası olan bayan hastalarda bu yaklaşımın yara infeksiyonu ve fıtığın tekrarı açısından hayli yüksek oranları literatürde bildirilmektedir. Bu tip fıtıklarda hem laparoskopik yaklaşımla yara infeksiyonunu azaltıyoruz hemde karın içinden daha geniş yamalar yerleştirerek nüks oranını sıfır noktasına çekiyoruz.
Karın duvarı fıtıklarında hastaları ve cerrahları en çok uğraştıran konu ise kesi yerinde olan fıtıklardır. Bu fıtıklar geçirilmiş ameliyatlar sonrasında kesi yerlerinin altında dikişlerin ayrışması neticesinde meydana gelen geniş ve büyük fıtıklardır. Özellikle diyabetik ve obez bayan hastalarda bu fıtıkların oluşumu daha ön planda görülür. Karın duvarında oluşan bu fıtkların klasik yöntemle ameliyatı karın duvarının boydan boya kesilerek dikkatlice yapışık tüm bağırsakların karın duvarından ayrılması ve karın duvarının onarılması esasına dayanır. Bu tip fıtıklar mutlaka ilave olarak geniş bir yama ile takviye edilmelidir. Bu geniş yamaların karın kasları üzerine tespiti için ise cilt altı yağlı dokunun cilt ile beraber çok genişçe kaslardan ayrılması ve yamanın yayılabileceği alanın açılması gerekir. Yama tespit edildikten sonra ise birden fazla dren konularak cilt kapatılır. Bu ameliyatlardan sonra hastalar çok ağrılı bir sürece girebilirler ve mobilize edilmeleri çok güç olur. En az 2 ay korse ile yaşamaları gerekir. Drenler çok uzun süre tutulmak zorunda kalabilir çünkü geniş disseksiyona bağlı olarak bol miktarlarda erimiş ve çürümüş yağdan oluşan bir akıntı devam edebilir. Bu akıntının tam olarak drenler tarafından boşaltılamadığı durumlarda yamanın enfeksiyonu riski bulunmaktadır. Enfekte olan yamanın varlığında tablo asla gerilemeyeceğinden yamanın çıkartılması tıbbi bir gereklilik halini alabilir.
Klasik yöntem ile onarımın ilk bakışta en önemli avantajının ekonomik olduğu düşünülebilir. Ancak komplikasyon oranının yüksekliği ve tedavi maliyetlerinin artışı astarı yüzünden pahalı bir durum ortaya çıkartabilmektedir. Cerrahlar bu komplikasyonları ve hastaya olan travmayı azaltmak için çok daha küçük kesiler yaparak çok daha az disseksiyon yaparak ve tabii ki mecburen çok daha küçük yamalar koyarak enfeksiyon riskini düşürme ve iyileşme sürecini hızlandırma yolunu tercih etmektedirler. Ancak unutulmamalıdır ki kesi yeri fıtıkları çoğu zaman tek bir delikten değil serpilmiş halde farklı çok sayıda delikten oluşmaktadır. Bu tip konservatif işlemler sonucunda nüksler gözden kaçan defektler nedeni ile çok daha erken ve çok daha fazla olmaktadır.
Hizmet Hastanesi olarak "Dev Kesi Yeri Fıtıkları" dahil olmak üzere tüm fıtıklarda minimal invaziv cerrahideki tüm teknolojik gelişmeler kullanılarak en az travma ile en yüksek güvenilirlik standartlarında başarı ile tedavi olanaklarını sunmaktayız.
Nasıl ve Neden Laparoskopik Cerrahi ?
Laparoskopik cerrahi karın duvarında açılan 1 cm ve altı boyutta deliklerden yerleştirilen kamera ve el aletleri ile açık teknikle yapılan bütün ameliyatları karın duvarını açmadan yapmaya olanak sağlayan bir teknolojidir. Bunun en önemli avantajı yara iyileşmesinin çabuk olması ve enfeksiyon riskinin düşük olmasıdır.
Kesi yeri fıtıklarında laparoskopik yaklaşımın avantajları ise bunlardan da fazladır. Öncelikle açık teknikle karın duvarında ulaşılamadan hatta görülmeden bırakılan irili ufaklı ek fıtıkçıklar nedeniyle erken nüksler söz konusudur. Bunun alternatifi ise karın duvarında çok büyük kesiler ile geniş disseksiyonlar yaparak buralara yamalar koymaktır. Sonuç çoğu zaman sebat eden şiddetli infeksiyonlar olmaktadır.
Oysa ki laparoskopik yöntemle karında 1 ile 3 arasında kesi yaparak yerleştirilen kamera ile karın duvarı şişirilerek tamamen her yönüyle içten görülür. Defektlerin boyları ve içerikleri tamamen gözle görülür. Defektler içine yapışan bağırsaklar havada asılı olarak durduğundan laparoskopik yöntemle rahatlıkla sıyrılabilir. Saptanan tüm defektlere uygun yamayı istenilen her boyutta karın içine yerleştirmek mümkün olur. Hastalar genellikle dren olmadan ameliyathaneden, sorun olmadan da bir gün sonra hastaneden çıkabilirler.
Bu ameliyatlardan sonra enfeksiyon ve akıntı neredeyse hiç olmaz. Hastalar günlük aktivitelerine iki gün içinde dönebilirler. Nüks oranları kıyaslanmayacak derecede düşük olan bu yöntemde nüksün ana nedeni ameliyat esnasında yetersiz boyutta yama koymak yada yamayı yeterince tesbit edememek gibi cerrahi nedenlerdir. Hastaya ait DM vb faktörler açık yönteme kıyasla daha az negatif etki gösterirler.
Ek hastalıkları olan hasta gruplarında daha ön planda tercih edilmesi gereken bir yaklaşımdır.
Hizmet Hastanesi`nde ileri düzey minimal invaziv yöntemler ile hasta odaklı çözümleri etkin ve yetkin cerrahi tecrübe eliyle sizlere çoklu alternatifler halinde sunuyoruz.