Alerji Sıklığı Gün Geçtikçe Artıyor
Memorial Hizmet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü uzmanları, allerji ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Allerji, solunum ya da temas yoluyla kişinin maruz kaldığı normalde zararsız olan çeşitli maddelere karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı ve anormal reaksiyon olarak tanımlanabilir. Vücudumuzda allerjik reaksiyonların oluşmasına neden olan maddelere "allerjen" denir. Görevi insanları bazı zararlı organizmalara karşı korumak olan bağışıklık sistemi, genetik yatkınlığı olan bazı insanlarda aslında zararlı olmayan allerjenlere karşı aşırı bir reaksiyon geliştirir. Allerjenle temas sonucu bu kişilerin vücudunda onlarca zararlı madde ortaya çıkıyor. Bu salgılanan maddeler ise; göz, burun, solunum yolları ve cilt gibi organların bir veya daha fazlasında alerjik reaksiyonlar ortaya çıkmasına neden olur.
Allerjik reaksiyonlar her bireyde farklı şekilde, farklı bölgelerde, farklı şiddette ortaya çıkar. Bunlar mikrobik olmayan bir iltihap sonucu (yangı-inflamasyon)hedef organlarda ortaya çıkan şikayet ve bulgulardır.
Allerjik yangı;
- Burunda ise; hapşırma, burun akıntısı, burun ve geniz kaşıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde yanma sulanma ile karakterli olan saman nezlesine (allerjik rinit),
- Akciğerde bronşlarda ise; hırıltılı nefes alıp verme, nefes darlığı, öksürük ile ortaya çıkan allerjik bronş astımına,
- Deride ise kaşıntı, kızarıklık ve kuruluğa neden olan alerjik egzamaya,
- Bağırsakta ise karın ağrısı, ishal, kusma ve bağırsaklar dışında birçok bulguya neden olan besin allerjisine neden olur.
Alerji tipleri
Allerji sıklığı günümüzde gelişmiş ülkelerde, çevre kirliliği gibi faktörlerin artması ile giderek artmaktadır. Allerjiler hayatın herhangi bir anında ortaya çıkabilmekle beraber, daha çok çocukluk ve genç erişkin dönemde bulgu verir. Allerjinin türlerine göre ortaya çıkma yaşları değişiklik gösterir. Beş yaşından küçük çocuklarda en sık görülen allerji türü "besin alerjisi"dir. Yumurta ve süt allerjisine sık rastlanır. Bebeklik çağında çıkan bu allerjiler yaşın ilerlemesi ile kaybolur. Besin alerjisi ile birlikte astımla ilgili yakınmalar da görülebilir ancak bu çağda görülen allerjik astım ergenlik dönemi ile beraber geçebilir. Allerjik rinit ise sonraki yaşlarda (7-10 yaş)belirti vermeye başlar.
En sık rastlanan allerji çeşitleri allerjik bronş astımı, allerjik burun ve göz nezlesi (saman nezlesi, bahar nezlesi ve tıbbi adıyla allerjik rinit), besin allerjisi, ilaç allerjisi, deri allerjisi ( egzama ve tıbbi adıyla atopik dermatit), hayvan allerjisi, böcek allerjisi ve çalışılan ortamdaki maddelere karşı olan mesleki allerjilerdir.
Allerjik hastalıklar genetik ve çevresel faktörlere bağlı gelişen kronik hastalıklardır. Genetik geçiş özelliği vardır. Anne veya babadan herhangi birinde olması çocukta alerji olasılığını artırır. Allerjik hastalıklar her mevsim görülebilmesine karşın neden olan alerjene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Allerjik rinit, artan polenlere bağlı olarak en sık bahar aylarında görülürken; allerjik astımın en sık nedeni evde halı, kilim ve tüylü eşyalarda üreyen akarların (mite) çıkartılarıdır ve bunlar ev tozuna karışarak nefes alma esnasında bronşlara gider. Akar allerjisi en sık kış aylarında görülür dolayısı ile astım atakları yıl boyu ve özellikle kış aylarında artar.
Alerji hastalarının yaşadıkları evden, tatil planlarına, iş ortamlarından, kullandıkları eşyalara kadar çok dikkatli davranması gerekmektedir. Öncelikle alerji testleri ile kişinin alerji türü ve kaçınması gerekenler listesi belirlenir. Gerektiği takdirde yaşam tarzında değişikliğe gidilmeli ve en uygun tedavi seçenekleri belirlenip buna göre hareket edilmelidir.